Kategori:

Ne yazık ki, bu sorunun cevabı,“evet, dünyada hala kölelik vardır.” Uluslararası Kölelik Karşıtları (Anti-Slavery International) derneğine göre, dünya genelinde 27 milyondan fazla insan köledir ve bir tür esaret hayatı yaşayan en az 200 milyon insan bulunmaktadır. Ayrıca birçok insan, modern köleliğin gelişen bir sanayi toplumunun getirdiği bir düzen olduğunu öğrenince şaşırmaktadır. Esasında “kölelik” terimi sanayileşme ile birlikte Avrupa, Afrika ve Amerika arasında var olan ticaret üçgeni ile ilişkilendirilmektedir. Teknik olarak günümüzde kölelik yasaklanmış olsa da, insanlar köle pazarlarında hala alınıp satılabilmekte ve fiziksel, zihinsel ve ekonomik tehditlerle çalışmaya zorlanmaktadırlar. Bu nedenle birçok sivil savunma örgütü, insanları kölelik hakkında eğitmek ve köleleri dünya çapında özgürleştirmek için çalışmalar yürütmektedir. 

Bir köle, yalnızca alınıp satılacak bir mal olarak kabul edilen bir kişi değildir. Birisi tehdit ve korkutma yoluyla çalışmak zorunda kalırsa, o da bir köledir, çünkü iş özgür iradeyle yapılmamaktadır. Ayrıca fiziksel, zihinsel veya finansal olarak işveren tarafından ağır şartlar altında çalışmak durumunda bırakılan bir kişi de köledir. Son olarak, bir kişinin dolaşım özgürlüğüne getirilen kısıtlamalar aynı zamanda bir kölelik şekli olarak kabul edilmektedir. Çünkü bir insana zincir bağlayarak ya da belirli alanları terk etmesine izin vermeyerek çalıştırmak aynı kapıya çıkmaktadır. 

İnsan ticareti, zorla çalıştırma ve evlilik dahil olmak üzere çok çeşitli modern kölelik türleri vardır. İnsan kaçakçılığı, bireylerin, genellikle sınırların ötesine ve çoğu zaman seks işi için taşınmasını ifade etmektedir. ABD Dışişleri Bakanlığı’na göre yalnızca Amerika’da, yılda yaklaşık 800,000 kadın ve çocuk ticareti yapılmaktadır. Çoğu durumda, insan ticareti mağdurları, seks işçiliği için sanayileşmiş ülkelere, genellikle yüksek ücretli saygın iş vaadi ile götürülmektedir. Bazı durumlarda kurbanlar, para için kendi aileleri tarafından satılmaktadır.

Köle emeği, özellikle Asya, Latin Amerika ve Afrika’da yaygındır. Kölelik için bir kişi genellikle, tıbbi bakım, ev alma ya da başka ciddi bir masrafı karşılanarak, parayı veren kişiye (bu aynı zamanda işverendir) ağır bir şekilde borçlandırılmaktadır. İşveren kredi vermeye devam ettikçe, borçlu işçi, sonsuza dek köle olarak tutulmaktadır. 

Zorla çalıştırma durumunda, köleler fiziksel olarak bir hükümet, kuruluş veya şirket tarafından çalışmaya zorlanmaktadır. Afrika’daki çocuk askerler ve Güney Amerika’daki şeker kamışı kesen işçiler, zorla çalıştırmaya örnek olarak verilebilir. Bu işçiler genellikle silah zoru ile çalışır ve ağır fiziksel ve psikolojik strese katlanırlar. Zorla çalıştırılan işçilerin çoğu, kaçırılan ya da satın alınan kişiler ve çocukları kapsamaktadır. 

Çocuklar ve kadınların köleliğin en büyük kurbanı olduğu söylenebilir. Her yıl milyonlarca kadın ve çocuk satılmakta ve çeşitli tehlikeli koşullarda çalıştırılmaktadır. Tuğla üretimi, maden ocakları ve tarımsal endüstriler çoğunlukla kölelik sistemine dayanmaktadır. Özellikle Afrika’da bir ailenin, kendilerinden farklı bir etnik veya dini geçmişe sahip birkaç kölesi olabilir; bu durum özellikle Mali’de yaygındır. Bu konu hakkında daha fazla bilgi edinmek isteyen insanlar, Uluslararası Kölelik Karşıtları ve Köleleri Özgürleştirme gibi kölelik karşıtı savunma kuruluşlarını inceleyebilirler. 

Yukarıdaki paragraflarda, dünya üzerinde meydana gelen kölelik türlerine yer verilmiştir. Buna ek olarak, aslında modern zaman insanlarının, kapitalist sistemin birer kölesi olduğu söylenemez mi? Sabahtan akşama kadar başkalarının zenginliğine zenginlik katmak için vaktini ve bedenini harcayan, fazla mesaileri hiçe sayılan, karşılığında aldığı asgari ücretle karnını zor doyuran, ayın sonunu getirebilmek için kredi kartları ile borç batağına girip, bu kısır döngü içinde yaşamaya çalışan insan da, yaşadığımız sistemin bir kölesi değil midir? İslâmiyet’in, köle azat etmeyi daima teşvik eden bir din olduğu düşünüldüğünde, günümüzde bir kölenin azat edilmesi, onun borçlarının ödenmesi ya da kendi işini kurarak bu kölelik sisteminden kurtulmasına yardımcı olunması ile eşit gibidir. 

Benzer Yazılar

Kurtarıcı İsa Heykeli Nedir?

Kültürel Hegemonya Nedir?

Japonya’nın Kısa Tarihi Nedir?

Khoikoiler Kimdir?

İsrail’deki En Büyük Siyasi Partiler Hangileridir?

La Llorona Nedir?