Kategori:

Hawaii (Havai) Adaları’na ilk olarak 4. Yüzyılda, 3700 km güneydoğusunda bulunan Markiz (Marquesas) adalarından gelen Polinezyalılar yerleşmiştir. Adalara domuzlar, köpekler, tavuklar, taro bitkisi, tatlı patatesler, muzlar, şeker kamışı ve diğer mahsulleri tanıtmışlardır. 11. yüzyılda Raiatea, Bora Bora (bugün Toplum Adaları’nın bir parçası) ve Tahiti’den başka göçler de olmuştur. Güneydoğu Pasifik’teki Paskalya Adası gibi, Hawaii adaları, Pasifik’teki en izole ada zincirlerinden biridir. Milyonlarca yıldır göreceli bir izolasyonun varlığı, adadaki endemik florayı ve faunayı yüksek düzeyde güçlendirmiştir.

Eski dönemlerde, Hawaii Adaları, sonunda bütün adaları kapsayacak kadar büyük hale gelen Kapu şefleri tarafından yönetilmektedir. Bu şefler tarafından işgal edilmiş sekiz ada bulunmaktadır – bunlar Hawaii, Maui, Oahu, Kauai, Molokai, Lanai, Niihau ve Kahoolawe’dir. Çoğu zaman yerel yöneticiler birbirleriyle toprak ve kaynaklar için savaşmıştır. 

1778’de İngiliz kaşif James Cook, Hawaii adalarına ilk varan Avrupalıdır. Sponsorlarından biri olan 4. Sandviç Earl’den sonra buraya Sandwich Adaları adını vermiştir. Fakat bu isim daha sonra değiştirilmiştir. 1779’da Cook, adaları ikinci kez ziyaret ederek fidye için bir Hawaii teknesi şefini kaçırmaya çalışmıştır. Bu sırada James Cook, şefin destekçileri tarafından öldürülmüştür. Cook’un seyahatleri hakkında çok sayıda kitap yayınlandıktan sonra, Hawaii adaları, Pasifik’ten geçen yolculuklarda bir mola yeri arayan İngilizlerin uğrak noktası haline gelmiştir.

Aynı zamanda, 1780’lerde ve 1790’larda, rakip şeflerin savaşı sonrasında, adalar, Büyük Kralı Kamehameha olarak bilinen bir şefin bayrağı altında bir araya gelmiştir. 1795’den 1872’ye kadar Hawaii Adaları, Kral Kamehameha tarafından yönetilmiştir. 1820’de Avrupalı misyonerler, adaların çoğunu Protestan Hristiyanlığa dahil etmiş ve 2. Kamehameha insan kurban etme uygulamasını yasaklamıştır. Kral 5. Kamehameha’nın ölümünden sonra yaşanan krizler ile birlikte adalara Kalakaua Evi’nin yönetiminde yeni bir kral gelmiştir. 

1887’de Avrupalılar adaların kontrolünü ele geçirmeye başlamıştır. İngiliz Walter M. Gibson liderliğindeki bir grup Amerikalı ve Avrupalı iş adamı, Kral Kalakaua’yı, idari otoritesini elimine eden ve zengin Amerikalılar, Avrupalılar ve yerli Havaililere oy hakkı tanıyan 1887 Hawaii Krallığı Anayasasını imzalamaya zorlamıştır. Japonlar ve Çinliler gibi Asyalıların oy kullanma hakkı olmamıştır. Bu Hawaii’ye demokrasinin ilk tanıtımı olmuştur. 

1893’te Kraliçe Liliuokalani, demokrasiyi sona erdirecek ve adayı monarşiye geri döndürecek yeni bir anayasa oluşturmaya ve gücü kendi elinde toplamaya çalışmıştır. Buna cevaben, çoğu Avrupalı ​​ve Amerikalı iş adamı ve vatandaştan oluşan bir grup, demokrasiyi korumak için bir Güvenlik Komitesi oluşturmuştur. Bu Güvenlik Komitesi, Kraliçeyi başarıyla devirmiş ve onun yerine geçici bir hükümet kurmuştur. ABD’nin Hawaii’deki monarşiyi devirmesinin yasallığı hakkında bir dizi çelişkili rapordan sonra, Hawaii sonuçta 1898’de ABD’nin bir parçası haline gelmiştir. Amerika’nın Hawaii monarşisini devirmesinin haklı bir davranış olup olmadığı konusunda hala büyük tartışmalar bulunmaktadır. 

Benzer Yazılar

Kurtarıcı İsa Heykeli Nedir?

Kültürel Hegemonya Nedir?

Japonya’nın Kısa Tarihi Nedir?

Khoikoiler Kimdir?

İsrail’deki En Büyük Siyasi Partiler Hangileridir?

La Llorona Nedir?