Kategori:
Kapusen rahipleri (bazı kaynaklarda “Kapuçin Rahipleri” olarak belirtilir), başlangıçta Fransisken’lerin bir alt kümesi olarak görülen rahiplerdir. Bununla birlikte, Kapusen rahibeleri, “Capuchines” olarak bilinmektedir. Bugün, Kapusenlerin, Fransisken’lerden ayrı bir misyon ve yaşam biçimi ile, kendi ayrı düzenleri bulunmaktadır. Kapusen manastırları dünyanın çeşitli bölgelerinde bulunabilmesine karşın, Kapusen rahiplerinin sayısı her geçen yıl azalmaktadır.
Fransisken düzeni içinde birkaç üye, Fransisken’lerin asıl görevlerinden ayrıldıklarını hissettiklerinde, 1500’lerde gruptan ayrılıp Kapusen rahiplerinin kökenlerini atmıştır. Rahip olmanın ilk niyetine daha doğru olduğunu düşündükleri, çok sade bir manastır hayatı yaşamaya odaklanarak başlamışlardır. Başlangıçta, Kapusen rahiplerine zulmedilmiş, ama nihayetinde kendi düzenlerini ve sözleşmelerini oluşturmalarına izin verilmiştir.
Bu rahiplerin kendine özgü sivri başlıkları bulunmaktadır. Zaten isimlerinin kökenini oluşturan “Cappuccino” kavramı, İtalyancada “sivri baca” anlamına gelmektedir. Kapusen rahipleri mümkün olduğunca sade yaşamaya inanmakta ve ne rahiplerin ne de manastırların mülk sahibi olmalarına izin verilmemektedir. Ayrıca rahiplerin hiçbir zaman birkaç günden daha fazla yiyecek stoku yapmadıkları için tüm ihtiyaçları için yalvarmaları ve hayır kurumlarına güvenmeleri beklenmektedir. Kapusen rahipleri, büyük ölçüde misyonerlik ve vaaz hizmetine odaklanmakta ve seyahat ederken tanrının sözünü yaydıklarını düşünmektedir.
Kapusen’lerin en dikkat çekici yapılarından biri, Roma’daki bir Kapuçin kilisesi olan Santa Maria della Concezione’dir. Kilise duvarları 4000’in üzerinde Kapusen rahibinin kemikleri ile dekore edilmiştir. Bütün halde korunan iskeletler de kilisenin çeşitli yerlerine yerleştirilmiştir. Kilise ziyaretçileri genellikle tasarımların ayrıntılı doğasının yanı sıra kilisenin ürkütücü havasından etkilenmektedir.
Kemikler ile bir kiliseyi dekore etme fikri biraz garip gelse de, bu uygulama aslında dünyanın başka yerlerinde de yapılmıştır. Birkaç Avrupa kilisesi, ölen din görevlileri ve cemaat üyelerinin kemikleri ile yoğun bir şekilde süslenmiştir ve bu korkunç süslemelerin ölümün doğasını yansıtması sağlanmıştır. Kapuçinler için, bölgeye yapılacak bir ziyaret, kişinin Dünyada kalan zamanını düşünmek ve ölmeden önce daha iyi işler yapma sözü vermesi için bir fırsat olarak belirtilmektedir.